Elazığ Valiliği CHP İl İnsan Hakları Kurulu eski temsilcisi Avukat Bülent Seçkin Düztaş, Elazığ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutukluların yaralanması olayında 2 müdür yardımcısı ve 4 gardiyanın açığa alınmasına ilişkin, “Temennimiz şu ki; Soruşturmanın gereği gibi yürütüldüğünü ve bu kişilerin bu eylemi nasıl gerçekleştirdiklerini.” Burada bir ihmalin olduğu açıktır” dedi.
Avukat Bülent Seçkin Düztaş, Elazığ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde 8 Ağustos’ta yaşanan olayların ardından cezaevi yönetimi tarafından yapılan uzaklaştırmalara ilişkin açıklama yaptı. Düztaş, şunları söyledi:
Elazığ Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu eski CHP temsilcisi Avukat Bülent Seçkin Düztaş, 2 müdür yardımcısı ve 4 kişinin görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili, “Temennimiz soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve bu kişilere nasıl bir muamele yapıldığının görülmesidir” dedi. Elazığ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutukluların yaralanması olayında gardiyanlar. “Bu eylemi yaptığını gösteren olayların ortaya çıkması. Burada bir ihmalin olduğu açıktır” dedi.
“CEZAEVİNDEKİ MAHKUMLARIN CAN GÜVENLİĞİNDEN DEVLET SORUMLUDUR”
“Elazığ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 7 Ağustos’u 8 Ağustos’a bağlayan gece meydana gelen bir olay hakkında bilgi vermek istiyorum. Kamuoyunda Özgecan Aslan olarak tanınan genç kız taciz ve tecavüze uğradı. , katilleri ise cezaevinde idam edildi ve bu infazı gerçekleştiren de Gültekin Alan isimli başka bir mahkumdu.Gültekin Alan, Elazığ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne nakledildi ve bu olayın sorumlusu bu kişidir ve bir başkası daha vardır. 7 Ağustos gecesi kalp hastası olduğunu söyleyerek idareye başvuruyor ve idare gece yarısı onu hastaneye naklediyor. Hastaneden dönüşünde gece saat 03.00 sıralarında hastaneye götürülüyor. Kapıları açmaya yarayan, kapı kolu adı verilen demiri alıp yanındaki korumaları etkisiz hale getirir.Siyasi mahkumlar, terör mahkumları olarak adlandırılan 7 koğuşa girer.İnsanların odalarına girerek onları çeşitli yerlerinden yaralar.
“7 KOĞUŞUN KAPISINI AÇIRKEN HERHANGİ BİR ENGELLE KARŞILAŞMIYORUZ”
7 koğuşun kapısını açıp içeri girerken bir şekilde herhangi bir engellemeye maruz kalmıyor. Bu 7 koğuşta çeşitli şekillerde kalan 8 kişi; Ellerindeki demirle bazı kişilerin kafasına vurarak, bazılarını da kesici aletlerle yaralayarak olay çıkarıyorlar. Açıkçası bu olay, devletin güvencesi altında yaşayan bu bireyler açısından büyük bir öfke yaratan bir olaydır. Tabii bununla ilgili soruşturma şu anda Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor. Soruşturma kapsamında o gün görevde olan 2 cezaevi müdürü ve 4 gardiyan açığa alındı. Bu olayın faili olan iki tutuklu, Elazığ cezaevlerinden başka cezaevlerine nakledildi. Yine bu olayda yaralanan 2 mahkum başka cezaevlerine nakledildi.
“YÜKSEK GÜVENLİKLİ BİR CEZAEVİNDE KOKULA GİRME GÜCÜNE SAHİP OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR”
Olay bu şekilde gelişiyor. Şu anda araştırılıyor. Temennimiz soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve bu kişilerin bu eylemi nasıl gerçekleştirdiği olaylarının ortaya çıkarılmasıdır. Bazı mahkumlarla görüştük. Söylenene göre o gece, ayın 7’si akşamı 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde genel arama yapıldı. Bu aramada sadece bu 2 mahkumun odalarına girilmediği, cezaevine girilmediği söylendi. ancak odaları aranmadı. Elbette bunlar argümanlar. Ancak konuya ışık tutmak adına bu tezleri gündeme getirmenin güzel olacağını düşünüyoruz. Ayrıca bu kadar yüksek güvenlikli bir cezaevinde 2 mahkûmun 7 koğuşa girme yetkisinin olması düşündürücüdür. Bu kişiler içeri girince ‘derin devletiz’ diye bağırarak eylemlerini gerçekleştiriyorlar. Burada kesinlikle bir ihmal var. “İnşallah ihmalden başka bir durum olmadığını düşünüyoruz, öyle olmasını temenni ediyoruz.”
